TEV - Bağışçılarımız

Bağışçılarımız

Safiye Ayla Targan

Doğum tarihi: 1917, İstanbul – Vefat tarihi: 14 Ocak 1998, İstanbul


Safiye Ayla Targan

1917'de, İstanbul'da dünyaya gelen Safiye Ayla Targan, Türk Sanat Müziği’ne, 75 yıl boyunca damgasını vuran, Cumhuriyet Dönemi'nin en tanınmış ses sanatçılarındandır.

Safiye Ayla, daha doğmadan babasını, henüz 3 yaşındayken de annesini kaybedince, Bebek'teki, Çağlayan Darüleytam'da büyütüldü. İlkokuldan sonra, Bursa Kız Muallim Mektebi'ni bitiren Ayla, öğrenimini tamamladıktan sonra, kısa bir süre öğretmen olarak çalıştıysa da, mesleğine devam etmedi.

Müziğe, küçük yaşta piyano çalarak başlayan Ayla, sesinin güzelliğinin fark edilmesinden sonra ilk ciddi musiki derslerini önce, besteci Mustafa Sunar'dan, sonra da; Yesari Asım Arsoy, Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Udi Nevras, Mesut Cemil ve Refik Fersan gibi ünlü bestekar ve söz yazarlarından aldı. İlk hocası Sunar’ın desteğiyle, ilk plağını çıkardıktan sonra ülke çapında tanınan bir ses sanatçısı haline gelen Ayla’nın, bundan sonra doldurduğu, 500'ü aşkın sayıda plağının her biri, satış rekorları kırdı. İlk kez 1931'de, Darüttalim-i Musiki Heyeti'nin konserlerinde sahneye çıkan Ayla, İstanbul ve Ankara Radyoları ile İstanbul Konservatuarı İcra Heyeti'nde görev yaptı. Özel solo konserler veren Safiye Ayla, sanat hayatı boyunca pek çok plak doldurdu.

Seslendirdiği; “Çile Bülbülüm, Ah Bu Gönül Şarkıları, Niçin Baktın Bana Öyle, Bir İhtimal Daha Var, Menekşe Kokulu Yarim” gibi zamanın gözde şarkılarıyla olduğu kadar, Rumeli Türküleri ve klasik örnekleri de içine alan, geniş repertuarlarıyla, büyük bir dinleyici kitlesine ulaşan Ayla’nın, kendinden önceki ve kendi dönemindeki, kadın ses sanatçılarından farklı, kendine özgü bir okuyuş tarzı vardı. Ölçüye uyarak, iyi bir diksiyonla, düzgün, aynı zamanda da coşkun, çekici bir tavırla okuyan Ayla’nın, en tiz perdelerde bile, sesindeki pürüzsüzlük bozulmazdı.

Uzun yıllar gazinolarda şarkı söyleyen Ayla’nın, en büyük hayranlarından biri de, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK idi. Onu dinlemekten büyük haz alan Mustafa Kemal, yapılan toplantılarda ve düzenlenen yemeklerde, ona sık sık sevdiği şarkıları söyletirdi.

Sesini geniş dinleyici kitlelerine duyurabilen kadın okuyucuların en ünlüsü olan Safiye Ayla, 1950’de, udi bestekar, Şerif Muhittin Targan'la evlendi ve eşinin soyadını aldı.

Yaşamını müziğe adayan, sesi ve yorumuyla olduğu kadar Türk Sineması’na da oyunculuğuyla adını altın harflerle yazdıran Safiye Ayla Targan, “memleketin en büyük ihtiyacı eğitimdir” diyerek, mal varlığının tamamını eğitime vakfetmiş ve ihtiyacı olan gençlerin eğitimine katkı sağlamak adına Türk Eğitim Vakfı’na bağışlamıştır. Sanatçının 1968 yılında hazırladığı vasiyetnamesi üzerine; 1999-2000 eğitim-öğretim yılından bu yana, müzik ve güzel sanatlar alanlarında eğitim gören yetenekli, ancak maddi imkânlardan yoksun öğrencilere vakfımız tarafından burs sağlanmaktadır.

Kendine has üslubu ve ses ahengiyle, “gençlere hayatları boyunca hakikati aramaları ve özgün olmaları tavsiyesi”nde bulunan, Türk Müziği’nde bir devri temsil eden Safiye Ayla Targan Burs Fonu’ndan bugüne kadar binlerce gencimize burs desteği sağlanmıştır.

14 Ocak 1998’de, İstanbul’da yaşama veda eden ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilen sanatçımız Safiye Ayla’nın adı, gençlerimizin eğitimine sağladığı katkılar ile daima yaşamaya devam edecektir.